MUSTAFA ÖZENÇ ONURUMUZDUR!
UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!
Yoldaşımız Mustafa Özenç, 20 Ağustos 1981’de faşist 12 Eylül Cuntası tarafından katledildi. Özenç’i asarak onu yok edebileceğini sananlar, bunun böyle olmadığını bir kez daha görüyorlar. Özenç’in yolundan yürüyen yoldaşları, onun bıraktığı değerlere sahip çıkıyor. Onun mücadelesini yükseltiyor.
Özenç, 12 Eylül faşist cuntası tarafından katledildi. Başta ABD olmak üzere, emperyalizmin Türkiye emekçi halklarına dayattığı 24 Ocak Kararları’nı cunta haricinde başka bir yöntemle uygulayamayacağını bilen Türkiye egemenleri, 12 Eylül Cuntası’nı tezgâhladı. İşte Mustafa Özenç, emekçi halkların emperyalizm ve faşizm tarafından teslim alınmak istenmesine karşı direndi. Halkı için halkı ile beraber mücadele etti. Özenç, her daim direnişin en ön saflarındaydı. Mücadelenin gündeme getirdiği hiçbir görevden kaçmaz, sorumluluklarının bilincinde olarak yaşardı.
Özenç, hem öğrenen hem öğretendi. Halktan öğrenmesini bilir, mütevazılığı elden bırakmazdı. Halkın değerlerine sahip çıkarken aynı zamanda bu değerleri kendisi gibi mücadele eden yoldaşlarına da taşırdı. O, halkla bütünleşmeyi bilen iyi bir örgütçüydü.
Özenç, bir Devrimci Yol’cu olarak mücadele etti. Türkiye emekçi halklarının Devrimci Yol’unda mücadele eden tüm yoldaşları gibi o da, gerektiğinde bedel ödemekten çekinmemiş; mücadelenin ihtiyaçlarını her şeyin önünde ve ötesinde konumlandırmıştır. O, darağacına yürürken dahi, direngen tavrıyla bizlere onurlu bir miras bırakmıştır. Faşizmin karşısında eğilmemiş, halktan aldığı meşruluğu hiçbir zaman yitirmemiştir. Teslimiyet ise Özenç’in mücadele anlayışında hiçbir zaman karşılık bulamamıştır.
“O büyük gün geldiğinde, o büyük zaferin tarifsiz coşkusuyla, kara toprağın altından ben de haykıracağım” diyen Özenç, dün ile bugün arasında yıkılmaz bir köprüdür. Bugünün devrimcileri için Mustafa Özenç, bir onur abidesidir. Bugün özellikle devrimcilerin tarihsel mirasını da yok etmeyi ve genç devrimci kuşakların algısını teslim almayı önüne koyan sistem için Mustafa Özenç büyük bir engeldir. O, 31 sene önce aramızdan ayrılmış olsa da yaşamı ile bugüne ışık tutmakta; bir devrimcinin nasıl yaşaması gerektiğine dair çok net bir duruş sergilemektedir.
Bugün Mustafa Özenç’i anarken dahi, hakkımızda davalar açılıyorsa, gözaltına alınıyorsak, tutuklanıyorsak, bu doğru yolda olduğumuzu gösterir. Özenç’i 1981’de katleden faşizm, 31 yıl sonra, onun ölüsünden dahi korkmaktadır. Çünkü, faşizmi tarihin çöplüğüne gönderecek olan, Özenç’in yolundan yürüyenlerdir.
ABD’nin işbirlikçisi AKP’nin, 12 Eylül Cuntası’ndan ve darbecilerden öz itibariyle hiçbir farkı yoktur. Emekçileri açlık sınırında yaşamaya mâhkum eden, işsizliği görülmemiş boyutlara çıkaran, 2B Yasası ile ormanlarımızı ve yeşil alanlarımızı emperyalist tekellere peşkeş çeken, Kentsel Dönüşüm Yasası ile evlerimizi başımıza yıkan, Termik ve Hidroelektrik santrallerle doğamızı talan eden, 4+4+4 ile eğitim sistemini tümüyle gericileştiren, Kürt halkına katliamdan başka bir şey vermeyen, Alevi halkımızın değerlerine ‘ucube’ diyen, taşeronlaştırma ile iş cinayetlerinde kanımızı içen, ABD’nin ve emperyalizmin taşeronluğuna soyunarak kardeş Suriye halkını katletmeye hazırlanan, ABD’nin işbirlikçisi AKP, cuntacılara rahmet okutmaktadır. Dolayısıyla ‘ileri demokrasi’, ‘açılım’ gibi kandırmacalarla yapılmak istenen sadece; faşizmi makyajlamaktır/güncellemektir.
Bu şartlarda bizlere düşen görev; Mustafa Özenç’i daha çok sahiplenmek, onun mücadele içinde büyüttüğü değerlere daha fazla sahip çıkmaktır. Faşizm ancak, Özenç şahsında somutlaşan, militan bir mücadele ile yok edilebilir.
Hepimiz Mustafa Özenç’iz.
Mustafa Özenç Onurumuzdur. O’nu unutmayacak ve unutturmayacağız. Özenç gibi mücadele edecek ve hesap soracağız.
TEK YOL DEVRİM!
20 AĞUSTOS 2012
DEVRİMCİ HAREKET