OHAL koşullarında çıkartılan KHK hukuksuzluğuyla demokratik birikimler yok ediliyor. 15 Temmuz darbe girişimini “Allah’ bir lütfu” olarak görenler, demokratik muhalif güçleri cezalandırmaya çalışıyor.
Çalışmak bir haktır ve gasp edilemez. Ancak OHAL düzeni, cezaevlerine koyamadıklarını işsizlikle cezalandırmaya çalışıyor. OHAL düzeni, kendinden olmayan herkesi suçlu ilan ediyor.
Nuriye ve Semih, açlık direnişinin 311. gününde. Vicdanlara seslenen bu direnişin talebi çok nettir. İşlerini geri istiyorlar. Bu talep, yüz binlerin talebidir. Bu talep, hukuksuzluğa karşı adalet talebidir.
Nuriye ve Semih’in direnişi tek başına direniş değildir! Bu bir çığlıktır! Vicdanların sağırlaştığı karanlığa karşı aydınlığın çığlığıdır.
Nuriye ve Semih, sadece kendileri için direnmiyor. Onlar, Gezi’de açığa çıkan milyonların birikmiş öfkesini temsil ediyor. Demokrasi ve insan haklarından yana olan herkesi, bu direnişe ses vermeye çağırıyoruz. Yan yana gelirsek başardığımızı Gezi direnişinde gördük. Yine başarabiliriz! Yeter ki Nuriye ve Semih’in çığlığına sesimizi katalım.
12 Ocak 2018 Cuma günü saat 19.30’da Süreyya Operası’nda buluşuyoruz. Tüm halkımızı direnişe sahip çıkmaya ve sesimize ses katmaya çağırıyoruz.
DEVRİMCİ HAREKET