“Bir devrimci nasıl anlatılır” sorusu, “Bir devrimci nasıl anlatılmaz” sorusuyla beraber ele alınmalıdır. Örneğin bir devrimci, yaşarken de üretir ve yaparken de eleştirirken de politik olmak zorundadır.
Devrimcilik, eğer bilimin hayata uygulanması ise, Devrimci Yolculuk da bunun en doğru yorumu ise, bu değerlerin somutlandığı ideolojik-politik hattın hayata geçirilmesinde mücadele ederken yaşamını yitiren Önder Babat, Devrimci Yol’dan Devrimci Hareket’e ve Devrimci Gençlik’e uzanan değerlerin niteliği ve devamlılığı anlaşılmadan anlatılamaz, hak ettiği biçimde de anılamaz.
Şeyh Bedrettin “Tarih gelecek için kavga verip, yitmiş bile olsa, insanlık için vuruşanları hiç unutmaz!” demiş. Resmi tarih Önder Babat’a yer verir mi bilinmez; ama gelişmeleri süzerek en isabetli olanları kaydeden halkların hafızası 15 yıl önce katledilen yoldaşımız Önder Babat’ı unutmayacaktır.
Önder Babat katledildiğinde 25 yaşındaydı. Yaşamı kısa mı oldu? Tartışılır. Uzun yaşayıp yaşamına çok az şey sığdıranlar veya geriye dönüp bakıldığında kayda değer bir iz bırakmamış olanların yanında Önder adeta birkaç kişilik bir enerji ve üretkenlikle yaşadı.
Önder Babat kimdi?
Önder yoldaş; araştıran, sorgulayan, itiraz eden, sorunlar karşısında çözümler üretmeyi yaşam tarzı edinmiş bir devrimciydi.
Önder Babat, Devrimci Yol’dur. Ortaya çıktığı tarihsel kesitte, sınıflar mücadelesinin gerektirdiği somut ve sonuç alıcı çözümler üretebilmek üzere teori ile pratiği, dünle bugünü, parçayla bütünü birleştirip hem toplumsal maya hem de pusula olabilen Devrimci Yol, ideolojik devamlılığını taşıyıcı kadrolar ve yeniden üretime imkân tanıyan ilişkiler üzerinden sürdürmüştür.
İşte Önder Babat da Devrimci Yol’un devamlılık sağlayan kaynaklarından beslenmiş ve yeniden üretim zemininde bir süre sonra kendisi de devamlılığın güvencesi olmuştu.
Önder Babat Devrimci Gençlik’tir. Önder’in öğrenci olduğu ve gençlik mücadelesi içinde bulunduğu 2000’li yıllar, gerek dünya ölçeğinde gerekse Türkiye’de yeni düzen arayışlarının yoğunlaştığı yıllardı. Mücadele, küresel boyuttaki emperyalist politikaları da emperyalist kültürü de reddetmeyi, bulunulan her alanda alternatif geliştirmek üzere rol almayı gerektiriyordu. Önder’in okula sığmayan, sınıflar mücadelesinin gerektirdiği her alana uzanan mücadelesi, Devrimci Gençlik bilincinin on yılları aşkın birikiminin somutlanmış ifadesiydi.
Bugün kapitalizmin hiçbir kör nokta bırakmayacak şekilde en ücra noktalara kadar yayılıp nüfuz etmesinden, toplumsal dinamikler de örgütsel yapılar da tek tek bireyler de nasibini alıyor. Toplumsal olan her şey dağılıyor. Bireycilik toplumsallığı baskılıyor. İşte Önder bu açıdan da gençliğin liberal rüzgara teslim olmayan niteliğini temsil etmesi bağlamında örnekti; ışıltılı olana değil doğru ve gerekli olana yönelir, uzun erimli duruşun gerektirdiği sabrı ve seçiciliği yaşamın tüm kesitlerine taşırdı.
Önder Babat, alternatiftir. Önder, bir devrimcinin felsefeyle de sanatla da ilgili olması gerektiğinin, bu niteliklerin, alternatif bir gelecek düşü kurmak üzere, derinleşmek ve yeniden üretmek için tayin edici önemde olduğunun somut/fiili kanıtıdır.
Gorki, “Felsefesiz yapamayız, çünkü her şeyin bilmemiz gereken gizli bir anlamı vardır” demişti. Önder Babat, bu bilinçle felsefi birikimini oluşturmuş; gelişmelerin sınıfsal arka planını gören bir bakış açısına sahip olmuştur. Aynı zamanda sanatsal faaliyetlerde de bulunan, okuyan ve uygulayan Önder, hayatın yeniden üretimi, gelecek tasavvuru vb. konularda kazandığı deneyimle; günü kurtarmakla yetinen, dogmatizme düşen veya yeni insan tasavvurunda zorlanan kesimlerin aksine, yabancılaşmanın antitezini geliştiren Hareket’in üretimlerinin içinde olmuştur.
Devrimci Yol’da da olduğu gibi Devrimci Hareket’te de o güne kadarki sosyalist deneyimlere eleştirel bakan ve bürokratikleşmeden geriye dönüşe kadar çeşitli meselelere çözüm getirmek üzere, araştırma-değerlendirme ve çalışmalar yapılmıştır. Sanatın incelik ve yeniden üretim ufkunu, felsefenin de derinlik kazandıran niteliklerini kimliğine içerebilmiş olan Önder Babat, kısa süren devrimci yaşamında Hareket’in bu alandaki çalışmalarına hızla vakıf olmuş ve yaptığı çalışmalarla katkıda bulunmuştur.
Önder Babat neden katledildi?
Halkların geleceğini karartmak için el ele veren emperyalistler ve onların işbirlikçileri kaderini eline alan ve geleceğine kendi karar veren bir gençliği istemez. Önder Babat bu nedenle katledildi.
Öğrencilik yaşamında dayatılan gerici, sığ ve ezbere dayalı müfredatla yetinmeyen, ufkunu geliştiren, itiraz etmekten kaçınmayan ve alternatif üretmeyi bir tarz haline getiren gençlik; edilgen, pasif ve güdülebilir bir gençlik isteyen egemen güçleri rahatsız eder. Önder Babat bu nedenle katledildi.
Yoksulluk, parçalanmışlık, geleceksizlik ve umutsuzluk ekranlarda ve sosyal medyada reality showlara dönüştürülürken, buna rağbet etmeyen, karşı duran ve alternatif bir kültür için mücadele eden insanlar düzenin devamından yana olanların hedefinde olmuştur. Önder Babat bu nedenle katledildi.
Ülkemizi ve bölgemizi emperyalist postallar altında ezdiren, tüm kaynakları uluslararası tekellere peşkeş çeken, işsizlik ve yoksulluğa sebep olarak emekçilerin yaşamını cehenneme çeviren egemenler halka alternatifi gösteren örgütlü öznelerden rahatsız olur ve onları durdurmak için her yolu dener. Önder Babat bu nedenle katledildi.
Asimilasyon, inkâr ve ırkçılıkla bütün bir toplumu tek tipleştirmeyi amaçlayan faşist bir rejime ve bu konuda uzlaşmacı her türlü eğilime karşı duran; halkların kardeşliğini tereddütsüz savunanlar her dönem düzen güçlerinin hedef tahtasında olmuştur. Önder Babat bu nedenle katledildi.
Sosyalizmin öldüğünü, bir kurtuluş projesi olarak geçersizleştiğini iddia eden; her türlü kötülüğün kaynağı olan kapitalizmi mutlak ve değiştirilemez olan gören egemenler; bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm hedefinde ısrar eden ve bunun gereklerini yaşamında yerine getiren insanları yok etmek için devletin tüm imkânlarını kullanırlar. Önder Babat bu nedenle katledildi.
Devrimcilerin, “öldükten sonra da yaşamak istiyorum” diyen Anne Frank’a, “o büyük gün geldiğinde” aramızda olacağına inanarak son yolculuğuna çıkan Mustafa Özenç’e; Deniz’e, Mahir’e İbo’ya nasıl borcu varsa; devrimciliği bir kimlik olarak benimseyip bu uğurda yaşamını ortaya koyan Önder Babat’a da borcu vardır.
Önder 15 yıl önce katledildiğinde bugün onun üniversitesinde anısına sahip çıkan, onu anmak için yüzlerce polisle yüzleşip gözaltına gençlerin hiçbiri onu tanımıyordu. Bir kere bile yüzünü görüp sesini duymamışlardı ama yine de Önder için oradaydılar. Bizlerin “ölümsüz olmak”tan kast ettiğimiz şey tam olarak budur.
Toprağa karışsan bile eğer yaşama iyi bir iz bıraktıysan, dünyayı anlayarak değiştirmenin kolektif adımlarını attıysan kaybolmazsın. Yürüdüğün yola devam edecek, ayak izlerini takip edecek, miras bıraktığın değerlerin taşıyıcı olacak insanlar mutlaka olacaktır.
Önder Babat’ı yaşatmak uğruna canını verdiği mücadeleyi sahiplenmek ve zafere ulaştırmaktan geçer.