Kırk yıl önceydi.
Darağacının karşısına
Önce DENİZ dikildi.
Sehpaya çıkarken,
Ölüme değil, yeniden doğuma
yürür gibiydi
O, kelimenin gerçek anlamıyla
bir önderdi.
Son sözünde bile,
Halkların mücadele birliği
dillendi.
Sonra YUSUF ve HÜSEYİN…
Aynı güzellikte gülümsedi
Sehpayla buluştuğu karede
ÜÇ KARANFİL…
Çekilen acıların unutulabilme olasılığıydı,
Deniz’in kaygılarından biri.
Halit Çelenk, bu kaygıyı vasiyet kabul etti.
Ve ölüm gününü, böyle isabetle seçti.
Tarih unutmayacak bu bilinçli tercihi.
Doksanlık çınar,
kendini üç fidanın yanına dikti.
Tarihte devrimcinin rolüdür bu.
Üzerinden kırk yıl da geçse,
Sehpadan yükselen slogansı sıcaklığını koruyor,
Denizlerin soluğu.
Bugün kimse anmıyor,
Ne Ali Elverdi’yi, ne Baki Tuğ’u.
Ama bir 40 yıl daha geçse,
Unutulmayacak 3 fidanın,
halkların taa bağrında yaptığı yolculuğu…
Sayı 33 (Haziran – Ağustos 2011)