Kendi mengenesinde sıkıştırdığı her iki cinsi de bir arada ve ayrı ayrı ezen sistem; kadına daha acımasız, daha eşitsiz ve ayrımcılığı somutlayan biçimde davranır. Erkekle eşit doğan ama eşitsiz büyüyen kadın, bu eşitsizliğin uluslararasılaşan biçimiyle, yeryüzü denen coğrafyanın her köşesinde yüz yüze gelmiştir.
Sınıflı toplum: kadını, kendi cenderesinde ezerken, bunu aile içine, erkek egemenliği olarak taşımıştır. Sömürü ve baskıya dayalı olan düzen, her evin içinde adeta küçük maketler halinde yeniden oluşturulurken, kadının ezilen cins olma konumu, mevcut düzenin ayrılmaz bir parçası haline gelir. Öyle ki dünyaya kız olarak gelen bir çocuğun, küçücük yüreğine karalar düşürmek için, büyümesi bile beklenmez.
Ayrımcılık, küçücük bedenine ve ruhuna tüm acı tonlarıyla çöker.
Genelde tüm emekçilerin, özelde de kadınların hemen bugünden düzenle hesaplaşma noktalarını çoğaltan mevcut baskı ve sömürü mekanizması; ben insanım diyen herkesin karşısına, devrimden sonraya ertelenemez görevler çıkarırken, devrimin gerekliliğini ve kaçınılmazlığını da insanlığın gündemine sokar.
Kapitalizm; çapul-talan sistemidir. Kapitalizm; geleceksizlik, boşluk, bunalım demektir. Kapitalizm; bencillik, hırsızlık, asalaklık demektir. Ezilen kadın, sırtına basan erkek egemen ayakları silkerken, aynı zamanda onu aç ve açıkta bırakan sistemle de hesaplaşma halinde olur.
Kötülük, kendi taşlarını dizerken; güzellik, boş durmaz. Tarihsel diyalektiğin, insanlararası değer alışverişine imkan tanıyan niteliği, insanca güzelliklere, kendi önünü açma yeteneği kazandırırken, aynı zamanda, çirkinliğin karşısına dikilebilmenin koşulları oluşur.
Değerlerin devrini mümkün kılan, evrensel akışkanlık; baskıya, sömürü ve zorbalığa “dur” diyecek yürekleri buluşturur. Yürek buluşması, aynı zamanda bileklerin de buluşmasıdır. İnsanlığı sınıflara bölen; sınıf egemenliğini, cins egemenliğine taşıyan ve kadının cinsel köle oluşuna maddi zemin oluşturan ilişki biçimleri; bugünkü görüntüleri ve bu görüntülere kaynaklık eden temel nedenleri ile beraber tarih sahnesinden silinene dek; yüreklerin de bileklerin de temel görevi dövüşmek olacaktır.
-
AYRIMCILIĞIN DA AÇLIĞIN DA SEBEBİ KAPİTALİZMDİR
-
SINIFSAL, ULUSAL VE CİNSEL BASKI; MÜCADELE İLE YOK EDİLECEKTİR
-
YAŞASIN 8 MART
-
YAŞASIN EZİLENLERİN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ
8 Mart 2000
DEVRİMCİ HAREKET