KATLEDİLİŞİNİN 4. YILINDA ÖNDER BABAT’I ANDIK
Katledilişinin 4. yılında Önder Babat’ı sloganlarla, marşlarla, türkülerle andık. 3 Mart 2008 Pazartesi günü Önder’in vurulduğu yer ve saatte bir anma düzenledik. Yoldaşları ve dostlarının katılımıyla gerçekleşen anmada Önder’in katledildiği yere karanfiller bırakıldı ve basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasının ardından ÖBKM Müzik Topluluğu’ndan arkadaşlar “Çav Bella” marşını söylediler. Sokak anmasından sonra Önder Babat Kültür Merkezi’nde Hakan Yeşilyurt, Serhad Raşa ve ÖBKM Müzik Topluluğu’nun dinletileriyle anma etkinliği son buldu.
Dostlar, yoldaşlar!
Bundan tam 4 yıl önce bu sokakta, burada yoldaşımız ÖNDER BABAT, faşizm tarafından susturucu takılı bir silahla vurulmuştu. Tarihin her döneminde zorbalar düzenlerini devam ettirebilmek için katliamlar, infazlar yapmışlardır. Ne zaman bastırdıklarını, bitirdiklerini düşündülerse mücadele, yeniden ve yeniden devam etmiştir. Onu ve uğrunda ölmeyi göze aldığı değerleri yok edebileceğini düşünen zavallılar görüyorlar ki ÖNDER BABAT’lar öldükçe çoğalıyorlar ve işte yine buradalar.
Önder yoldaş; araştıran, sorgulayan, itiraz eden, sorunlar karşısında sızlanmayı değil çözümler üretmeyi yaşam tarzı edinmiş bir arkadaşımızdı. Ülkede ve dünyada yaşanan gelişmelere seyirci kalmayan, bulunduğu ortamlarda insanlarla tartışan ve bilgilerini paylaşan öğrenmeye açık, mütevazı bir yoldaşımızdı. Ona ve değerlerine layık yaşamak, birlikte mücadele ettiğimiz kavgayı büyütmek bizim görevimizdir.
Zorluğu daha da artan bir süreçten geçiyoruz. Hakimiyet gücünün sınırlarında olan ABD emperyalizmi sıkıntıya düştükçe kendisine bağlı güçlerin durumu da hayli zorlanmakta. Dünyanın kalbi olan ve zeminin kayganlığını hiç yitirmediği Ortadoğu’da emperyalistler ve bölge güçleri arasındaki çelişkiler de keskinleşiyor. Bugün Irak’a operasyon vizesi verenler, bunun karşılığını Afganistan’a asker göndermeyle, Irak’taki güçlerine yardım ve ihtiyaç karşılamayla fazlasıyla alacaklardır. İran ve diğer ülkelere Türkiye ile olan işbirliği üzerinden güç gösterisi yaparak hala asıl söz sahibi olduğunu göstermektedir.
Halk güçleri açısından bir kez daha görülmüştür ki süreç, durulan yerin netleştirilmesini ve devrimci mücadeleyi yükseltmeyi gerektiriyor. Emperyalistlerin ve bölge devletlerinin çıkar çatışmaları arasından “denge hesaplarıyla” bir şeyler damıtmaya çalışmak mümkün değildir. Ve kim bu girdaba kendini kaptırırsa bilmeli ki, tarihte örnekleri olduğu gibi, sonu yine acı, kan ve kullanılmışlıkla gelen çöküntü olacaktır.
Ülke içinde yaşanan gelişmelere baktığımızda her şeyin satıldığını, tekellerin artan kar oranlarıyla hayatlarımızı daha da zorlaştırdığını, açlıkla, baskıyla teslim almaya çalıştığını görüyoruz. Toplumun bir bütün halinde hastaneleri tıka basa doldurduğu, okulların ticarethaneye dönüştürüldüğü, tersanelerde ölümlerin normalleştirildiği, dinciliğin ve şovenizmin uyuşturucu etkisinin sürekli diri tutulduğu bir ülkede devrimcilere, ilerici güçlere daha fazla sorumluluk düşüyor. Küçük dünyalarda küçük hesaplara kapılmadan mücadele bayrağını hayatın her alanında dalgalandırmalıyız. Değerlerimize sahip çıkmalı, onları yaşatarak korumalıyız. Önemli olan yaprağın dahi kımıldamadığı bir süreçte rüzgar olup fırtınalar yaratabilmektir. Bize dayatılan kimliksizleştirme, düzeniçileştirme politikalarına teslim olmayıp kavgada ısrarcı olmalıyız.
Yolumuz uzun ve zorlu biliyoruz. Ama bu yolun doğru ve yürünülebilir olduğunu da biliyoruz. Bedeli ne olursa olsun biz bu yolu yürüyecek ÖNDER BABAT’ın uğrunda yaşamını feda ettiği değerleri, özgürlük finaliyle taçlandıracağız.
3 Mart 2008
DEVRİMCİ HAREKET
ÖNDER YOLDAŞ YOLUMUZU AYDINLATIYOR!
Bir yoldaş nasıl yaşatılır, nasıl unutulmaz? Her ölüm yıldönümünde hatırlanarak mı? Kuşkusuz bu önemlidir, ancak yeterli değildir. Aslolan onun hayatını verdiği değerleri yeniden üretmek ve çoğaltmaktır. Varolunan her yerde mücadelenin ihtiyaçlarına yanıt olabilme iradesi gösterme, ileriye atılmadır durmaksızın. Bunlar olmaksızın yaşatma ve hatırlama iddiası içi boş bir sözden ibarettir. Ötesi o yoldaşın beklentilerini incitmektir. Yetersizliklerimize, ayağımızı çelmeleyen, ruhumuzu karartan sayısız engele rağmen devrimci yolda yürüme kararlılığını yitirmemektir yoldaşlara layık olmak.
Önder Babat şahsında tüm yoldaşlarımız bizim için yol göstericilerdir. Hele ki bencilliğin, ben merkezciliğin, mücadeleden kaçmanın, tasfiyeciliğin ortamı alabildiğine kapladığı bu süreçlerde.
Peki nedir Önder Babat olmak?
* Koşullara teslim olmamak, her türlü olumsuzluk içinde yol açabilmek;
* Kendini değerleriyle ve hareketiyle bütünleştirebilme gücüne sahip olmak;
* Eksikliklerini görmek ve onların üzerine yılmadan gitmek;
* Her zaman etrafına pozitif enerji yaymak, devrimciliğin insanı güzelleştirici ve çoğaltıcı yanının mükemmel bir taşıyıcısı olmak;
* Elinden kitap düşürmemek; teoride ustalaşamazsam pratiğe yeterince cevap olamam diyebilmek;
* Bitmek bilmez bir merak ve coşkuyla öğrenmek, anlamaya çalışmak;
* Tembellik yapmamak, uflayıp puflamamak, yoldaşlarını yormamak;
* Mazeret, gerekçe yaratma zayıflığına asla prim vermemek, güçlükleri, olumsuzlukları öne çıkarmamak, tersine olurunu bulmak, çözmek için gecesini gündüzüne katmak;
* Bir cümleyle tepeden tırnağa hareket olabilmektir Önder Babat olmak.
Bizler yurtdışında yaşayan yoldaşları olarak Önder’imize hayatını verdiği değerleri yaşatarak, çoğaltarak, mücadelenin ihtiyaç gösterdiği ileri adımları atarak, umudu büyüterek cevap olacağız. O bize Önder oldu, biz ona layık yoldaşlar olacağız.
Önder Babat Mücadelemizde Yaşıyor!..
Kahrolsun Faşizm, Yaşasın Mücadelemiz!..
04 Mart 2008
Turkey İnformation Center