ÖNDER YOLDAŞI KATLEDİLİŞİNİN 7. YILINDA ANDIK…
Önder Babat’ın anması her sene olduğu gibi bu sene de 3 Mart’ta saat 18:45’te yapıldı. Önder Babat’ın vurulduğu yerde ve saatte yoldaşları, siper yoldaşları ve dostları İmam Adnan Sokak’taydı. Anmaya 150 kişi katıldı. Devrimci Hareket Dergisi okurlarının yanısıra diğer devrimci kurumlardan da dostlarımız bizi yalnız bırakmadı.
Anmaya destekçi olarak; BDSP, İHD, DHF, ALINTERİ, ÖDP, Türkiye Gerçeği, SODAP, Emek ve Özgürlük Cephesi katıldı. DHF, İHD ve ÖDP temsilcileri birer konuşma yaptılar ve Önder Babat şahsında tüm devrimcileri saygıyla andıklarını belirttiler.
Anma etkinliği sloganlar ve Basın Metni’nin okunması ile başladı. Basın Metnini Devrimci Hareket Dergisi Yazıişleri Müdürü Eray Sargın okudu. Daha sonra, tüm devrim şehitleri için 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. Ardından diğer kurum temsilcileri sırasıyla konuşmalarını yaptılar. Önder Babat’ın yarım kalan şarkısını söylemek için ADALILAR, Önder Babat Marşını söylediler. ADALILAR aynı zamanda Önder’in vurulduğu yere karanfil bıraktılar…
Anma etkinliğinde “Önder Babat Ölümsüzdür, Katil Devlet Hesap Vrecek, Önder’in Katili Faşist Devlettir, Yaşasın Devrimci Dayanışma” gibi sloganlar atıldı.
Saat 19:30’da ise anma etkinliği sona erdi.
“Dostlar Yoldaşlar;
Önder Babat yoldaşımızın bu sokakta katledilişinin üzerinden tam 7 sene geçti. Geçen yedi sene onun özleminin yanında onu katledenlere karşı duyduğumuz öfkeyi de arttırdı, hesap sorma bilincimizi daha da keskinleştirdi.
Hatırlayacağınız gibi, Önder’in katili olan faşizm, onu katlettiği andan itibaren burjuva medyayı da yönlendirerek bir yalan ve manüplasyon bombardımanı yaratmak istedi. İlk olarak kafasına taş düştüğü söylendi. Bu yalan tutmayınca, serseri bir kurşunun Önder’e isabet ettiği iddia edildi. Buna rağmen, egemen kaynaklardan yayılan bilgi kirliliği gerçekliği örtemedi. Diğer bir ifadeyle, güneşi balçıkla sıvamaya kalkışan egemenler bir kez daha devrimcilerin karşısında yenildi. Bugün artık herkes tarafından Önder Babat’ın politik bir cinayet sonucu, devlet tarafından öldürüldüğü bilinmektedir.
Yoldaşlar,
Önder Babat cinayeti ne ilktir ne de son olacaktır. Faşizmin hüküm sürdüğü ve egemenlerin ellerindeki hemen her aracı halkı sindirmek için kullandığı ülkemizde, hergün yeni saldırılarla karşılaşıyoruz. Kazılan her toprak parçasının altından toplu mezarların çıktığı, devrimci-demokratik kurumların temsilcilerinin, gazetecilerin, aydınların sudan sebeplerle tutuklandığı, tutukluluk sürelerinin onyıllarla ifade edildiği, hapishanelerdeki yoldaşlarımıza sistematik işkence yapıldığı bir süreçten geçiyoruz. Bu süreci emperyalizm ve işbirlikçisi AKP, “ileri demokrasi” olarak adlandırıyor. Hepimiz biliyoruz ki, varlık zeminlerini halkların kanı üzerine kurmuş olanlar için demokrasi, kar ve rant için istediği kadar sömürebilme ve yok edebilme özgürlüğüdür. Bundan dolayı, onların demokrasisi ilerledikçe halkların yaşam imkânları gerilemektedir.
Geçtiğimiz günlerde “Torba Yasa” adıyla meclisten geçen saldırı paketi, bunun en güncel örneğidir. İşçisinden köylüsüne, memurundan öğrencisine değin halkın yediden yetmişe her kesimine dönük bu saldırı sonucunda, 50 yıllık haklarımız ve birikimlerimiz gasp edilmiştir. Torba yasa, önümüzdeki dönemde yapılacak saldırıların bir ön provasıdır. Bugünden itibaren çok daha ciddi saldırılara karşı emekçi kesimler ve onların siyasal temsilcileri hazır olmalı, beraber atılacak adımların çapı büyütülmelidir.
Özellikle kriz süreci ile birlikte emperyalist tekellerin ve sermaye gruplarının dizginsiz saldırılarına maruz kalan ülkemizde ormanlardan akarsulara, Kamu İktisadi Teşekkülleri’nden yeraltı kaynaklarına değin hemen herşey egemenlere peşkeş çekiliyor. Türkiye, yeni çıkarılan yasalarla ucuz işgücü cenneti haline getiriliyor. Yaşamsal ihtiyaç olan her şeyin fiyatı artarken işçi-emekçi ücretleri günden güne geriliyor. Açlık ve yoksulluk olağan hale getiriliyor.
İşçi ve emekçilerin yaşamlarını bu saldırılarla kâbusa çeviren egemenler, bununla da yetinmeyerek komşu halkların kanı üzerine pazarlıklar ve saldırı hazırlıkları yapıyor. NATO’nun yeni konsepti olarak adlandırılan ve, özelde ABD’nin genelde ise emperyalizmin çıkarlarının, daha operasyonel/vurucu bir ordu tarafından korunmasını öngören projeler kapsamında, Türkiye’nin işbirlikçilik ve jandarmalık yükü daha da ağırlaştırılacaktır. Füze Kalkanı Projesi’nin Türkiye’de kurulması da, paralı askerliğe geçiş de bir tesadüf değildir. Bu bağlamda son dönemde devrimcilere yönelen devlet terörü de emperyalizmin gerek Türkiye’deki gerekse de bölgedeki icraatlarını daha ‘sorunsuz’ yerine getirme amacıyla uygulanmaktadır.
Egemenlerin, ellerindeki sanal yönlendirme araçları ve medya imkânlarıyla yaptıkları her şeyi makul ve toplum yararınaymış gibi gösterdikleri bugünün koşullarında biz devrimciler, emperyalist karanlığı yırtarak aydınlık şafaklara daha emin adımlarla yürüyeceğiz.
Yoldaşlar;
Devrim yolunda düşen her devrimci gibi Önder Babat da yaşamında, dostlarına güven düşmanlarına korku salmıştır. İşte o korku ki faşizmin Önder’i katletmesine yol açmıştır. Bugün burada bulunan tüm dostları ve yoldaşları, devrimcilerin katledilerek yok edilemeyeceğini; aksine binlerce yeni Önder’in doğmakta olduğunu bir kez daha dosta da düşmana da göstermiş oldu.
Buradan bir kez daha haykırıyoruz; devrimcilere ve halka karşı işlenen suçlar zaman aşımına uğramaz!
ÖNDER’İMİZİ BİZDEN ALANLARDAN MUTLAKA HESAP SORACAĞIZ!
DEVRİMCİ HAREKET
3 Mart 2011