Unutkanlık, insana özgüdür. Ama unutkanlığı istismar etmek, insana özgü genel bir durum değildir. İnsan hafızasından, anımsamalardan veya yaşananların doğru hatırlanmasından rahatsız olmak genellikle geçmişiyle barışık olmayanların veya en azından yapılanın-edilenin anımsanmasını istemeyenlerin işidir. Bu durum, farklı kesimler için, çeşitli nedenlerle ihtiyaç haline gelebilmektedir. Örneğin “sol”da durup, umut pompalayıp, vaatlerde bulunup gerçekte bunun karşılığı olan adımları atma niyeti olmayanlar için unutmak kadar, zaman da değerli bir kurtarıcıdır.
Önü kesilen, yürümeye değil durmaya, mücadeleye değil uzlaşamaya, toplumsallığa değil bireyselliğe razı edilmek istenen kitle, devrimci geçmişi olan bir kitle ise, o zaman frenleyicinin/tasfiyecinin sık sık, umut/iddia tazelemeye ihtiyacı olur. Ve ortaya sıkça, yenilenme adı altında “ölü doğumlar” ortaya çıkar.
Anımsanacak olursa, bir Tartışma Süreci başlatıp içinden “kitle partisi” çıkaran irade, ÖDP kurulduktan sonra da, zamana yayılmış tün aşındırıcı çabalara rağmen, Devrimci Yolcu geleneğin baskılanması altındaydı. İşte bu baskılanmayı bertaraf etmek ve zamana yayarak beklentileri aşındırmak üzere “YENİDEN” süreci başlatıldı. ÖDP’nin bir kitle partisi olduğu, devrim yapacak bir organizasyon olmadığı, bu nedenle ayrıca ve ÖDP’den bağımsız olarak Devrimci Yol’u YENİDEN organize etmek gerektiği iddiasıyla başlatılan süreç, YENİDEN dergisi