*Bağımsız ve demokratik bir ülkede yaşamak, özgürlük ve eşitlik kavgasına katılmak isteyenler için yazdığımız 1 Mayıs’a çağrı mektubumuzdur:
Değerli dostumuz;
Sana söylemek istediğimiz önemli şeyler var.
1 Mayıs yaklaşıyor. Che belki bizimkinden çok daha zor bir zamanda “Çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz” demişti. Sıkıntılı günlerden geçtiğimiz doğrudur ancak umutsuz olmak için bir sebebimiz yok. Tarihimiz zor günleri özgür günlere dönüştürmenin tarihidir. Unutmayalım; bitmeyen isyanların, her daim direnişlerin yaşandığı bir coğrafyada mücadele ediyoruz.
Biliyorsun; AKP binlerce insanla toplantılar yaparken, pandemi bahanesiyle toplumsal muhalafeti baskı altına almanın yeni yollarını arıyor. Türkiye, halk sağlığı altyapısı özelleştirmelerle talan edildiği için ne aşı üretebiliyor ne de yaygın aşılama örgütleyebiliyor. Halk ise yurt dışından gelecek aşıları beklemek zorunda bırakılıyor.
Biliyorsun; temel ihtiyaçlara sürekli zam gelirken halk yeni vergilere boğuluyor ve patronlara sürekli yeni teşvikler, vergi afları, borç ertelemeleri çıkarılıyor. İşsizlik, yoksulluk ve ekonomik krizden kaynaklanan intiharlar artıyor. Tayyip Erdoğan, 2017 yılında kendi ağzıyla “Grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifadeyle anında müdahale ediyoruz” demişti; şu an ise OHAL yasalara içerilmiş ve süreklileştirilmiş haliyle fiilen yürürlükte ve halktan yükselen her itiraz bastırılmak isteniyor.
Biliyorsun; bu ülkede demokrasi, eşitlik ve özgürlük yok. Bunların hepsini sen yaşıyorsun.
AKP belli ki hiçbir itirazın olmadığı bir ülke istiyor. Ancak AKP de işlerini yürüttüğü patronlar da onların arkasındakiler de halkın karşısında hiçbir şeydir. Bu ülkeyi var eden, üreten, çalışan, inşa eden, besleyen, ısıtan iktidardaki bir avuç zorba değil milyonlardır. Güçlü ve haklı olan emekçilerdir.
Umut halkın gücündedir. Gücünü örgütlülüğüyle büyüten bir halkın ise aşamayacağı hiçbir zorluk, yenemeyeceği hiçbir düşman yoktur.
Haberlere bakarken bazen içinin daraldığını, ne yapılması gerektiğini bilemediğini, çözüm yolunun nasıl bulunacağını düşündüğünü biliyoruz. Rejimin yalnız ve çaresiz hissetmen için elinden geleni yaptığını biliyoruz.
Unutma ki bütün bu tantana ve sahte güç gösterisi senin gözünü boyamak içindir.
Unutma ki yalnız değilsin, senin yaşadıklarını yaşayan, hissettiklerini hisseden milyonlar var.
Halk sokağa çıkınca nasıl korktuklarını, büyük şovlarının nasıl söndüğünü hatırla; işte şimdi de ihtiyacımız olan şey tüm ezilenlerin aynı barikatta yoldaşlaşmasıdır.
Daha fazla kaybedecek vaktimiz yok, faşizmin karanlığında harcayacak bir tek günümüz bile yok, beklemenin anlamı yok. Mücadele için en uygun gün bu gündür.
Şimdi seni yaşamın, geleceğin ve sevdiklerin için sorumluluk almaya; kurtuluşa giden yolda ilk adımı atmaya çağırıyoruz!
Seni Devrimci Hareket saflarında 1 Mayıs’a çağırıyoruz!
Tarihinden öğren, kendine güven ve gücünü göster; bu 1 Mayıs “Yeter” dediğin gün olsun!